21 Mayıs 2014 Çarşamba

Bellek Nedir? İşlevleri, Türleri, Bozuklukları, Özellikleri Nelerdir?

Öğrenilen bilgilerin ve yaşantıların değerlendirilmesi, işlenmesi, kodlanması, zihinde depolanması ve gerektiğinde anımsanması işlevidir.  Bellek tek bir işlev değil işlevler bütünüdür.
Algılama, öğrenme, kodlama (kaydetme), depolama ve anımsama işlevlerini kapsar .
Yaşantılarımız, öğrendiklerimiz, her davranışımız yeni yaşantılara ve yeni davranışlara temel hazırlar.
Öğrenme için bellek, anımsama temel koşuldur.
Bellek içeriği tek bir beyin alanına yerleşmemiştir.
Beyindeki bellek ile ilgili nöronlar depolama için değişebilir potansiyele sahiptir.
Belleği oluşturan işlevler birbiri ile bağlantılı, bir arada uyumlu ve uygun etkinlikler göstererek bellek işlevlerini ortaya çıkarırlar.


Belleğin özellikleri

1- bellek kapasitesi:yüksek düzeydeki canlılarda bellek kapasitesi alt düzey canlılardan daha yüksektir. Edinilmiş davranışları çok olan canlı türlerinde daha geniş bellek kapasitesi vardır.
2- belleğin içeriği: insanın bellek deposuna aktarılmış olan yaşantıları, öğrendikleri, duyguları, düşünceleri, algıları, anıları ve diğer somut ve soyut etkinlikleri bellek içeriğini oluşturur.  Bu nitelikler beyinde kodlanarak saklanırlar.
3-bellek- bilinç ilişkisi:  çağrışım yoluyla bellek deposundan bilince çağrılan içerikler bilinç alanına girerek zihinsel etkinlik gösterirler ve daha sonra bellek deposuna geri dönerler.
4-çağrışım: iç ve dış uyaranlar (duygu, düşünce, algı, nesne, olay gibi) kendileriyle ilgili içerikleri ve davranış kalıplarını harekete geçirerek bunları bilinç alanına sokarlar. Bu olguya çağrışım denir. Çağrışım; yeni uyaranlarla bellek deposundaki içeriklerin bütünleştirilmesi, aralarında anlamlı bir bağ kurulmasıdır.

Şizofreni gibi ruhsal hastalıklarda çağrışımlarda bozulma görülebilir:
Dr:”Okuduğunuz okuldan memnun musunuz?
H:”hı hı..evet ben ah..Gerçekten bazı topluluklardan hoşlanıyorum, çalıştım çabaladım. Bir sonraki gün, ne zaman ki dışarı çıkmam gerekti, oda arkadaşım bana yapacağını yaptı. Oda arkadaşım Sivas’lı ve başka fakülteye gitmek istiyordu. Biz İzmir’liyiz…ayağa kalktım, bir de aynaya baktım ki gözlerimden yaşlar boşanıyor. Şimdi beni anlıyor musunuz? Ben gerçekten neyin olup bittiğini biliyorum. Ama bu göz yaşları…neden neden bu göz yaşları, işte bunu anlamakta zorluk çekiyorum, ya siz?

Manide çağrışımlar:
“sıfır bir Adana, badana boya, sıfır iki Adıyaman, senin adın pek yaman; sıfır üç Afyon, o güzel bir kamyon, sıfır dört Artvin Doktor Bey ilaçlarla beni çökerttin…”
5-Anımsama: eskiden yaşanmış, öğrenilmiş ve bellekte depolanmış içeriklerin bilinç alanına getirilerek yeniden yaşanması ve davranışları etkilemesi. Anımsamayı kodlama süreci, ortam ve bireyin ruhsal durumu etkiler.
Alzheimer (sinema :Iris )
Kaygı
Objeyi ortamından farklı yerde görmek
6-Unutma:bellek deposundaki içeriklerin güç anımsanması ya da hiç anımsanmaması.  Pekiştirmenin olmaması, bireyin ruhsal durumu ve içeriğin duygusal yükü önemlidir.
(dissosiasyon, kaygı, tssb)
7-bellek transferi: bellek kuşaktan kuşağa aktarılır. Kültür toplumların ortak belleğidir.

Planaryalar. 2 cm uzunluğunda, sinir sistemleri ip merdiven biçiminde su sülükleridir. Baş bölümleri kuyruk bölümlerine egemendir.
Işıkla koşullandırılabilirler. Bazı türler aç kalınca birbirlerini yiyebilirler.
Planaryalara ışık ve elektrik şoku kullanarak %90 oranında yanıta ulaşılıncaya kadar klasik koşullama eğitimi yapıldı. Sonra yatay olarak kesilerek baş ve kuyruk bölümleri ayrıldı. Baş bölümü yeni bir kuyruk ve kuyruk bölümü baş olarak oluşturuldu. Bu yeni planaryalar önceki gibi ışık ve elektrik şoku uyaranlarını tanıdı. Daha kısa sürede, daha az yineleme ile koşullandılar.
Yeni oluşan başa öğrenme ve koşullanma ile ilgili bilgilerin aktarıldığı sonucuna varıldı.

Öğrenme sürecinde protein ve RNA yapımında artış saptanmıştır. Koşullandırılmış planaryalardan ayrıştırılan RNA özütü, koşullandırılmamışlara enjekte edildiğinde koşullandırmanın daha hızlı olduğu görülmüştür.
İnsanlar için bellek transferi konusu tartışmalıdır.

Bellek Nörofizyolojisi 

Bellek işlevlerinden nöronlar ve sinapslardaki fizyolojik işlevler sorumludur. Nöronlar arasında dolgu yapan ve sinir akımını iletmeyen glia hücrelerinin de bellek işlevlerinde önemli rolleri vardır.

Elektrofizyolojik yaklaşım: deney hayvanlarının  beyinlerine mikroelektrodlar yerleştirilip elektrik akımı verilerek sinapslarda oluşturulan bağlantılar kesildiğinde öğrenilen bilgi ve davranışlar silinir. Ancak bu yeni öğrenilen bilgi ve davranışlar için geçerlidir. Eskiden öğrenilen bilgilerin silinmesi daha güçtür.
Biyokimyasal yaklaşım: öğrenme sırasında protein ve RNA yapımı artar. Öğrenilenler proteinler şeklinde kodlanarak depolanır. Mercan balıklarında, kafalarına protein yapımını engelleyen fakat RNA’yı etkilemeyen puromycin enjekte edildiğinde öğrendikleri davranışları unuttukları gösterilmiştir.


Beyinde bellek işlevlerinden sorumlu tek bir bölge gösterilememekle birlikte bilgilerin depolanmasında ve anımsanmasında korteksin, hipokampusun ve temporal lobların önemli olduğu gösterilmiştir.

Belleğin işlevleri

1- saptama: bireyin iç ve dış çevresinde olan bitenleri tanıması ve bellemesi. Saptama işlev için dikkatin sağlam olması gerekir.
2-saklama: bilgilerin kodlanarak depolanmasını gösterir. Bir kısmı yaşam boyu saklanır, bir kısmı unutulur. Bellek önce ayrıntıları unutur ve içerik yavaş yavaş unutulur. Bellek kapasitesi insanda çok geniş ancak sınırlıdır.
3-anımsama: bellekteki bilgilerin çağrışım yoluyla bilinç alanına getirilerek yeniden yaşanması ve davranışları etkilemesidir. Anımsama işlevi ve gücü bireyden bireye değişir.
4-yerine yerleştirme (lokalizasyon): bellek deposuna alınan içerikler aralarında yer ve zaman ilişkisine göre bir araya getirilerek bir bütün oluşturulur. Her bilgi ya da yaşantı kendisiyle ilgili yer ve zaman dilimini doldurur.

Bellek Türleri

1-kısa süreli (yakın)bellek: bilgilerin çok kısa ancak birkaç dakikaya kadar tutulabildiği bellek.
Dikkat bozulursa kısa süreli bellek de bozulur. Bu bellekte saptama, kodlama, saklama, anımsama işlevleri çalışır.
Kapasitesi çok düşüktür. 7+/-2 birim olarak kabul edilir. Birim sayısı artarsa gruplamaya gidilir. 404 44 404 gibi…
Uzun süreli bellek: dakikalardan uzun yıllara kadar bellekte tutulan içeriklerle ilgili bellek türüdür. Uzun süreli bellek için (kodlanıp depolanması) protein yapımıyla olur, uzun süreli bellek biyokimyasal bir süreçtir. Kısa süreli bellekten bilgiler aktarılr, gerekirse hatırlanır. Bu bellekte de saptama, kodlama, saklama, anımsama işlevleri çalışır.

Kısa ve uzun süreli belleğin farklılıkları

Kısa süreli bellek işitsel ve görsel kodlama (biyofizik süreç), uzun süreli bellekte anlamsal kodlama(biyokimyasal süreç)
Kısa süreli belleğin depolama kapasitesi 7+/- 2 birim, uzun süreli belleği çok fazla
Zaman geçmesiyle uzun süreli bellekten zihne getirme işlemi hata yapmaya eğilim gösterir.
(savaşa katılanlar bir süre sonra olayın  merkezinde kendileri olduğunu hatırlıyor)

Bellek bozuklukları

Amnezi: unutma ya da anımsayamama. Bir yaşantıyla ilgili bilgilerin geçici ya da kalıcı olarak bellekten silinmesidir. Hipoamnezi anımsama azlığı demektir.
Amnezi türleri
-anterograd(ileriye doğru): yaşanan bir olayın hemen arkasından gelen kısa ya da uzun süreyi ve bu sürede olan bitenleri anımsayamamadır. Bu amnezi türünde saptama işlevi bozuktur. Ör. Kafa travması
 -retrograd (geriye doğru) amnezi: yaşanan olayın öncesindeki bir süreyi ve bu sürede olan bitenleri anımsayamama. Saklama bozulmuştur, kafa travması.
-retro-anterograd amnezi: olayın öncesi ve sonrasını anımsayamama. Korsakof psikozunda ve Elektrokonvulsif şok tedavisi sonrası.
2- Hipermnezi: anımsama kapasitesinin normalden daha çok olması. Aşırı anımsama. Önemli duygusal olay ve dönemlerle sınırlıdır(manik nöbet, paranoid bozukluk, obsesif kompulsif bozukluk gibi)
3- paramnezi: anımsama bozukluğu ya da yanlış anımsama nedeniyle bellek çarpıtmasıdır. Yoğun anksiyeteye karşı bir tür savunma olabilir.

Bellek çarpıtmaları: 

1)boşluk doldurma: (confabulation) bellekteki boşlukların bilinç dışı olarak düşsel ya da gerçek dışı yaşantılarla doldurulmasıdır. Anlamlı bir şekilde doldurulur, daha sora tekrar anlattırıldığında başka bir şekilde o boşluk doldurulur. Bunama, korsakof .
2) déja vu.: bireyin ilk kez gördüğü bir şeyin, bir anın geçmişteki bir görsel yaşantıyla aynı olduğu biçimindeki görsel yanılsaması.
3)Jamais vu: bireyin daha önce gördüğü, tanıdığı kişi veya nesneleri ilk kez gördüğü şeklindeki “görsel tanıma yanılsaması”.

Kısa süreli bellek, duyusal kayda gelen bilgilerin davranışa dönüşmesini ya da uzun süreli belleğe kodlanmasını sağlar. Bu belleğin kapasitesi oldukça sınırlıdır. Kısa süreli belleğin bilgiyi koruma süresi ise yaklaşık 20 saniyedir.

Kısa süreli bellek sürekli çalışır. Bu özelliğinden dolayı kısa süreli bellek, çalışan bellek olarak da adlandırılır

Kısa süreli belleğe gelen bilgilerin uzun süreli belleğe depolanması genellikle iki süreçle sağlanmaktadır. Bunlar tekrar (rehearsal) ve gruplandırmadır (chunking).
Koruyucu tekrarda bilgiler hiçbir değişikliğe uğratılmadan, aynı biçimde tekrar edilerek hem kısa süreli bellekte korunabilir, hem de uzun süreli belleğe işlenebilir. Düzenleyici tekrarda ise, yeni bilgi eski bilgilerle ilişkilendirilerek tekrarlanır. Bu yolla yeni gelen bilgiler birey için anlamlı hale gelir.

Uzun süreli bellek, yeni gelen bilgilerin eskilerle örgütlenerek saklandığı yerdir. Uzun süreli belleğin kapasite sınırları belli değildir. Bilgilerin burada kalma süresi de çok uzundur. Kısa süreli bellekte etkin olan bilgiler, uzun süreli bellekte edilgen biçimde durur. Bu nedenle kısa süreli bellekteki bilgiler anında hatırlanırken, uzun süreli bellekteki bilgilerin hatırlanması için belli bir süre geçmesi gerekmektedir. Uzun süreli bellekteki bilgilerin hatırlanma süresi, bilginin belleğe depolanma biçimine göre değişir. İyi örgütlenmiş bilgiler çabuk hatırlanırken, diğerleri daha uzun zamanda hatırlanır.

Uzun süreli bellekte yeni gelen çok sayıdaki bilgiyi organize etmek ve düzenlemek için bilgisayardaki dosya ve dizinlerin işlevini gören şemalar vardır. Şema (Schemata), birçok önerme, durum ya da olayı benzerlik ve farklılıklarına göre düzenleyen bilişsel yapıdır.

Uzun süreli belleğe depolanan bilgilerin türü ve örgütleniş biçimine göre üç türlü bellek tanımlanmaktadır:
Anlamlı bellek (semantic memory) bilginin anlamlı hale gelmesini sağlar. Bu bellekte birbiriyle ilintili bilgiler bir araya gelerek önermeler ağını oluşturur. Kavramlar ve ilkelerle ilgili şemalar bu bellekte yer alır.

Anısal bellek (episodic memory) ise, yaşadığımız olayların depolandığı yerdir. İnsanlar katıldıkları bir düğünle ilgili her türlü ayrıntıyı bir bütün olarak hatırlarlar. Bu tür bilgilerin saklandığı yer anısal bellek olarak tanımlanmaktadır. Anısal bellek anlamlı belleğe göre daha güçlüdür. Bilgilerin kodlanması için de fazla bir çabaya ihtiyaç yoktur.

İşlemsel bellek (procedural memory) belli bir işin yapılması için gerekli işlem basamaklarının sırasıyla saklandığı yerdir. Örneğin lokantaya giden bir kişi belleğindeki lokantada yemek yemeyle ilgili şemaları kullanarak davranışta bulunur. Garsonu çağırır, yemeği ısmarlar, yemek yedikten sonra parasını öder. Garsonların servis yaptığı lokantalarda yemek yiyen bir kişi, ilk kez kendi kendine servis yapılan bir yerde yemek yemeğe gidince bir masaya oturup garsonun gelmesini bekleyebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder