20 Mayıs 2014 Salı

Cinsellik - Cinsel Kimlik - Cinsel Uyum nelerdir?



Bir canlı türünün varlığını sürdürmek için gerekli fizyolojik dürtü.
İnsanlık tarihi boyunca cinsellik her dönemde insanların ve toplumların ilgi alanlarından biri olmuştur. Kimi zaman kısıtlanmış, yasaklanmış, kimi zaman denetimsiz insan davranışlarından biri olmuştur.
Toplumlar bireylerinin cinsel davranışlarını belli kurallara dayandırmaya cinsel dürtülerinin giderilmesini belirli sınırlarda tutmaya çalışmışlardır.
İnsanların cinsel davranışları oldukça karmaşıktır
Toplumsal kurallar ve engeller cinsel dürtünün özünü ve nesnesini değiştirebilmektedir
Bu cinsel dürtünün doyumunu güçleştirebildiği, karmaşıklaştırabildiği için çeşitli ruhsal ya da toplumsal sorunlara yol açabilmektedir. 
Psikanalitik kuram bazı ruhsal bozuklukların altında cinsel sorunların yattığını öne sürmektedir.
Toplumumuzda da ruhsal rahatsızlığı olan bireylerin evlendirilince iyileşeceği inancı bazı kesimlerde yaygındır.
Cinsel Kimlik Ve Gelişmesi
Cinsiyet döllenme ile belirlenir, X ve Y kromozomları ile
Ancak cinsiyet hormonları cinsel gelişimde çok önemlidir
Testesteron yokluğunda ya da duyarsızlığında dişi cinsel organları gelişir
Cinsel kimlik yaşamın ilk yıllarında çeşitli etkenlerle belirlenir.
Cinsel kimlik duygusu bireyin erkek ya da dişi olduğunun farkına varması, buna uygun rol ve tutumları benimseyerek uygun davranışlar göstermesidir.
Birey kendi bedenini erkek ya da dişi olarak algılar, benimser, ciinsel yönden yeterliliğini kabul eder.
Cinsel Kimlik
1- kimliğin bir ögesidir
2-bazı ögelerin sentezi ile gelişir; erken çocukluk yaşantıları, cinsel kimlik ile ilgili tutumlar ve davranışlar, cinsel yönelim …
3-gelişmesinde fetal hormonların rolü vardır
4-cinsiyet kromozomlarının ve cinsiyet hormonlarının rolü vardır
5-çekirdek cinsel kimlik bir yaşından önce farkedilir, bir buçuk-üç yaşlar arasında pekiştirilir, yerleştikten sonra değişime dirençlidir
6- doğuştan gelen cinsiyetle ilgili farklar vardır, değişime dirençlidir. Örn. saldırganlık ve enerji harcaması erkeklerde daha yüksektir.
7-uygun özdeşim örneklerinin bulunması ya da bulunmaması cinsel kimlik gelişimini etkiler
8- Anne-çocuk ilişkisi, ailenin ve toplumun cinsel davranışlara karşı tutumu cinsel kimlik gelişimini etkiler .
Cinsel kimlik gelişiminde erken çocukluk yaşantılarının önemli olduğu kabul edilir.
Anal dönemde çocuğun genital bölgelere verdiği dikkat ve önem, çocukta yasak ve utanma duygularına yol açabilir. Cinsel oyunların ya da cinsel sorunların aile tarafından ödüllendirilmesi ya da cezalandırılması, çocukta cinsellikle ilgili bazı izlenimler yaratır.
Fallik dönemde Oedipus karmaşasının çözümü ya da çözümüyle ilgili güçlükler yaşanması cinsel kimliğin gelişimini etkiler.
Ailenin çocuğun cinsiyeti ile ilgili beklentileri, çocuğa karşı cinsten bir çocuk gibi davranması, çocuğun kendi cinsiyetine uymayan tutumlar geliştirmesine ve davranışlarda bulunmasına yol açabilir.
Cinsel kimliğin gelişmesinde özdeşimin özel bir rolü vardır. Özdeşimle birlikte öğrenme, toplumun cinsellikle ilgili değer yargıları ve çocuğa yansıyan tutumları da önemlidir.
Cinsel uyum ve cinsel uyum sorunları
Bir insanın hem kendi içinde hem de diğer insanlarla ilişkilerinde ve davranışlarında dengeli ve uyumlu olası için cinsel yönden de uyumlu olması gerekir.
Bunun için cinsel kimliğin kazanılması, uygun cinsel nesnelere yönelme, cinsel dürtünün toplumun değer yargılarına uygun biçimde doyurulması ya da gerekirse ertelenmesi, gençlik döneminin sağlıklı geçirilmiş olması gereklidir.

Cinsel uyumu bozan etkenler bazı cinsel uyum sorunlarına yol açarlar. örneğin,;
1-cinsel kimliğin gelişmesini bozan, kısıtlayan, saptıran bedensel-ruhsal-toplumsal etkenler
2-partnerin uygun ve uyumlu olmaması
3-toplumsal yaşamı ve mesleksel uyumu bozan etkenler
4-genetik bozukluklar, bazı ilaçlar, bazı ruhsal-organik hastalıklar cinsel uyumu bozar
Mastürbasyon
Kendi kendine doyum anlamındadır.
İlk olarak fallik dönemde görülür ve çocuğun kendi bedenini tanıma yolu olarak değerlendirilmelidir. Doğal bir süreçtir, ancak bazı aileler paniğe kapılabilir.
Ergenlik ve gençlik yıllarında yeniden görülür. Bu da döneme özgü doğal olarak kabul edilmelidir. Sıklığının  çok artması bazı ruhsal bozuklukların ilk işareti olabilir.
Masturbasyon; cinsel dürtünün doyumuna yönelik bir eylemdir. Cinsel dürtünün nesnesi yoksa, normal sıklıktaysa normal bir davranış olarak kabul edilir.
Bazı gençler yanlış bilgi ve inanışlar sonucu sonrasında suçluluk duyarlar.
Bazıları kısır kalacağından, aşırı zayıflayacağından, iliklerinin kuruyacağından korkabilir. Bunların gerçek temeli yoktur.
Cinsel Güçsüzlük Korkusu
Cinsel gücün ortaya konabilmesi için uygun eş, uygun yer ve  uygun zaman koşullarının karşılanması gerekir.
Bunlar karşılanmamışsa; cinsel ilişkide başarı olasılığı düşük kalacaktır.
Böyle bir deneyimde başarılı olamamış genç kendisinde cinsel güçsüzlük varmış gibi inanabilir, korkulara kapılabilir. Bu cinsel güçsüzlük değil cinsel güçsüzlük korkusudur.
Cinsel uyum sorunlarının oluşmaması, aşılması için erken yaşta doğru bilgilerin öğretilmesinde yarar vardır.
Bir kitap önerisi:
Cinsellik hakkında kouşamadıklarımız,
Derek Polonsky
HYB yayınları (Hekimler Yayın Birliği)
Eşcinsellik (homosexuality): bir kişinin cinsel eşini karşı cins yerine kendi cinsinden seçmesi. Kadınları da kapsadığı halde, kadınlar için lezbiyenlik terimi de kullanılır.
Son zamanlarda batıda bir tercih, bir yaşam biçimi olarak kabul edilmektedir.
Karşıt cinsellik (Transsexualism): ameliyatla cinsiyet değiştirmek isteyenler için kullaılır.
Karşıt giyicilik (Transvestism): kişinin karşıt cinsten kişinin giysilerini giyerek cinsel haz duyması

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder