20 Mayıs 2014 Salı

Bilim Nedir?

Bilim bilmek sözcüğünden gelir. Günlük dilde yaşamımızı kolaylaştıran teknoloji ürünleri olarak kullanılır.
Bilim doğayı, doğa olaylarını ve bunların aralarındaki ilişkileri anlamaya yönelik bilgi üretme çabalarıdır.
Bilim denenebilecek bir bilginin içeriği olan her şeyin; bu arada doğayla, insanla toplumla ve düşünceyle kesin ya da yaklaşık olan nesnel bilgilerin tümüdür. 

Bilim bilimsel yöntemlerle elde edilmiş bilgiler bütünüdür.
İnsanlar her zaman bilinmeyeni bilinir, belirsiz olanı belirli, soyut olanı somut, açık olmayanı açık duruma getirmeye çalışmışlardır. Baş edemedikleri doğa olaylarını açıklamaya ve denetim altına almaya çalışmışlardır. Doğa olayları arasındaki ilişkileri incelemiş, bunların kendi yaşamlarına etkilerini araştırmış, doğadaki düzeni bulmaya ve doğa yasalarını ortaya koymaya çalışmışlardır.

Bilimin amaçları gerçekleri ortaya koymak, gerçekler arasındaki ilişkileri bulmak, yorumlamak, gelecekle ilgili öngörülerde bulunmak ve koşulları denetim altına almaktır.
Bir çok gerçeğin bilinmesi ve onun gerçek kabul edilmesi bir otoriteye dayanak olur.
Tüm bilgileri tek başımıza bulamayacağımız için gerçeklerin büyük bölümünü böyle öğreniriz. Günlük yaşamımızda otoritenin bilgisine ve onun sunduğu gerçeklere sıkça başvururuz. Otoritenin de yanılabileceğini unutmamamız gerekir.

Kimi zaman yaşadığımız toplumda yaygın olan görüşü paylaşırız. O görüş gerçektir, çünkü herkes bilir. Fakat bir inanışın popüler olması onun gerçek olduğunun kanıtı değildir.

Bilimin Temel Amaçları

1- betimleme: çeşitli olayların ne(ler) olduğunu, tanımlamalarını, adlandırılmalarını, benzerliklerine ve farklılıklarına göre sınıflandırılmalarını gösterir. Bilimsel çalışmanın ilk basamağı olarak düşünülebilir.
2- açıklama: olayların nasıl olduğu nelere bağlı olduğu, hangi ilkelere göre olduğu, genellemelere gidilmesi, kuralların ve kuramların ortaya konması önemlidir. Geniş kapsamlı genellemeler bilimin amaçları arasındadır.
3-yordama: yapılan genellemelerin yeni durumlarda ne kadar geçerli olduğunun önceden kestirilmesi önemlidir. Yordama “öngörüde bulunma, önceden kestirmedir, basit bir tahminden çok, elde edilen veriler, yapılan genellemeler, bulunan kurallar, ve kuramlar temelinde bir tahminde bulunulur.
Yordamada geçmişteki ve yeni elde edilen verileri incelemek, değişmeyen özellikleri bilmek, neden sonuç ilişkisi kurmak temeldir.
4- kontrol: istenen sonuçları elde edebilmek için koşulları düzenlemek, böylece doğayı denetim altına alabilmektir. Olayların ortaya çıkmasını etkileyen koşulları düzenleyerek  bir sonucun ortaya çıkmasını ya da çıkmamasını sağlamaktır.
Bilimin insanlığın ilk dönemlerinden beri varolduğu düşünülür, insanoğlu hep doğa  koşulları ile baş edebilmek için çevrelerini gözlemiş ve olaylar arasında neden sonuç ilişkisi kurmaya çalışmıştır.
Bilimle ilgili ilk yazılı kaynaklar eski Mısırlılara aittir, sonra eski Yunan ve Roma, İslam uygarlığı, ardından rönesans ve reformlarla Avrupa medeniyeti bayrağı devralır. 

Bilimin Aşamaları

1- doğaüstücülük: ilkel dönemlerde insanlar doğa olaylarını ve evreni doğa üstü güçlerle açıklamaya çalışmışlardır. Doğa olayları ruhların, şeytanın , ilahların işiydi. Bunlardan korunmak için bu güçlerin hoşuna gidecek davranışlarda bulunmak gerekliydi.
2- bireysel yaşantılar: gerçekleri bulma çabasında ilk adım genellikle bireysel yaşantılardır. İnsanlar bireysel yaşantılarını ve gözlemlerini toplar, kaydeder, sınıflandırır ve belli ilkelere ulaşırsa bilimin gelişmesine katkıda bulunur. Bu yaklaşım bilimin gelişiminin ilk aşamasıdır.
3- ampirik yaklaşım: bireysel denemeler yaparak insanlar doğayı anlamaya çalışmışlardır, bu aşamada bilimsel veri toplama temel özelliktir, bilimsel temele dayanmayan açıklamalardan kaçınılır, neden sonuç ilişkileri bulunmaya, betimlemeye çalışılır, bazı ilkelere ulaşılmaya çalışılır.
4- sınıflandırma: verilerin çeşitli özelliklerine göre sınıflanması anlaşılmalarını kolaylaştırır, zaman kazandırır. 
5- niceliksel anlatım: ölçme ve buna bağlı olarak karşılaştırma bilimin gelişmesinde çok önemli bir aşamadır.
6. neden sonuç ilişkisinin saptanması: veriler sınıflandırılırken aralarında bazı ilişkilerin olduğu görülür. Buna dayanarak olasılık sınırları içinde formüller ortaya konur. Nedenin bilinmesi olayların kontrol edilmesini de sağlar.
7- gerçeğe yaklaşma: uzun zaman toplumda otoriteyi temsil edenler kendi söylediklerinin mutlak doğru olduğunu öne sürmüşler, karşı çıkanları cezalandırmışlardır. Günümüzde bilimin amacı “mutlak geçeğe” ulaşmak değil, “gerçeğe olabildiğince yaklaşmak” olarak kabul edilir. Yani bilimsel veriler görelidir, değişebilir.

bilim gerçeğe yaklaşmayı amaçlar
Bilim her geçen gün gerçeğe daha çok yaklaşmaktır.

Bilimin Özellikleri

1- genel özellikleri: bilimin kendine özgü yapısı, işleyişi, amacı, yöntemi ve alanı vardır. Amacı gerçeğe olabildiğince yaklaşmak, yöntemi bilimsel yöntem, alanı insan doğa, evren ve bunlarla ilgili olaylardır.
2- görelilik ve kendini düzeltme: bilimin ürünü bilgidir, bilimin ortaya koyduğu bilgiler güvenilir olmakla birlikte, değişmez olmayıp, görelidir. Zaman içinde bu bilgiler değişebilir, düzeltilebilir.
3. birikme (ucu açık olma) özelliği: bilimin yöntemi ve ürünleri evrensel ve ortaktır, bir kişiye maledilemez.  Bir çok kişinin emeği ve katkısı vardır. Bilimin ürünleri birikerek bir bütün oluşturur, her yeni ürün ya da katkı öncekilerle bütünleştirilir. Her zaman yeni gelişmelere gebe, değişmeye düzeltmelere açıktır.
4. herkese açık olma: bilim ve bilimsel veriler herkese açıktır, veriler herkese iletilebilmelidir. Elde edilen tüm verilerin ve kanıtların ortaya konması gereklidir. Diğer bilim insanlarına sunulmayan hiçbir yol geçerli olmaz.
5. sınırlılık: bilimde araştırma yapılırken sınırlarını önceden belirler ve o sınırlar içinde kalır.
6. yansızlık: bilimsel yöntem yansızdır, olması gerekenleri değil de, olanı inceler. Umulanı, beklentiyi değil, gerçeği araştırır. Verileri değerlendirirken, belli bir kültüre özgü, ekonomik, siyasal özellik, inanç ve değer gibi yargıları dikkate almaz. Veriler beklenenin tersi gibi çıksa da olduğu gibi açıklar. Yorumlarken kişisel görüş ve değer yargıları katılmaz, katılmamalıdır.
7. seçenek sunma: doğa bilimlerinde sonuç ya da çözüm bir tanedir, ancak toplumsal konularda bir tek çözüme ulaşılamadığı için birden çok açıklama ya da seçenek vardır.

bilimsel yöntem
Bilim, doğanın var olan ve gözlenebilir olan yönleriyle ilgili veriler toplar, bunlarla ilgilenir ve sonuçlara bunlardan yola çıkarak ulaşır.

Bilimsel Yöntem ve İşleyişi

Bilimsel yöntem doğanın var olan gözlenebilir yönleriyle ilgili veriler toplar, bunlarla ilgilenir.
Bir konuyu rastgele değil, adım adım belli bir düzen içinde inceler.
Bilimsel yöntem nesneldir. Verilerin toplanması, değerlendirilmesi ve yorumlanması bireyin özelliklerinden ya da değer yargılarından etkilenmez.
Bilimsel yöntem olayları parçalarına ayırarak inceler, neden sonuç ilişkilerini araştırır, bulmaya çalışır.
Bilimsel yöntem doğanın tekrar tekrar gözlenebilen bir yönünü inceler bir kez gerçekleşen ve yinelenmeyen olaylar bilimsel yöntemle incelenmez.

Bilimsel Yöntemin İşleyişindeki Aşamalar

1- bir gereksinmenin olması ya da sorunun fark edilmesi
2. güçlüğün ya da bir sorunun fark edilmesi
3. olası çözümlerin incelenmesi ve varsayımların oluşturulması
4. olası sonuçların tahmin edilmesi
5. varsayımların test edilmesi, bulguların elde edilmesi
6. genellemelere gitmek

Pasteur “ şans ancak yetişmiş kafalara yardım eder”.
Bilimsel yöntemin kullanılmasında gözlem, sınıflandırma, deney, ölçme ve değerlendirme, öngörüde bulunma, iletişim, tümevarım, tümdengelim, çözümleme (analiz), bireşim (sentez) gibi süreç ve tekniklerin kullanılması gerekir.

Bilim İnsanı

Bilimsel yönteme ve bilimsel ilkelere uygun çalışan kişidir, çeşitli olayları anlamak ve açıklamak, bunların nedenlerini bulmak, neden sonuç ilişkilerini araştırmak, bilimsel yöntemi kullanarak bilimsel bilgi üretmek, olabildiğince gerçeğe ulaşmak amacındadır.
Gözlemlerin, deneylerin, verilerin değerlendirilmesinde ve yorumlanmasında nesnel olmak zorundadır. Sonuçları beklenti ve değer yargılarına göre çarpıtmaya hakkı yoktur. Doğru ve dürüst çalışmalıdır. Umulanla değil doğrularla ilgilendiği için önyargısız ve beklentisiz olması beklenir.
Amaçlarını gerçekleştirmek için alanıyla ilgili bilgilere en üst düzeyde sahip olmalı, kendisini sürekli geliştirmeli, bilimsel yöntem ve ilkeleri bilerek kullanmalıdır.
 bulgularını diğer bilim adamlarının görüş ve eleştirilerine sunmalıdır. Bilimde gizlilik, üstü kapalı anlatımlar, belirsizlikler, “ben yaptım oldu” düşüncesi geçerli değildir.
 bilim insanı geniş bir bakış açısına sahip olmalıdır. Olaylara belirli bir düzeyde kuşkuyla bakmalı, neden sonuç ilişkisini çok yönlü olarak araştırmalıdır. Bu özellik Bilimin  kuşku temelinde olması ve bilimsel bilgiler değişebilirliği gerçeği ile ilişkilidir.

bilimin tıba etkisi
Bilimsel çalışmalar tıp alanındaki imkanları her geçen gün artırıyor.

Bilim ve Tıp

Tıp sağlık alanındaki uygulamaya yönelik etkinliklerden oluşur. Bu açıdan bir “teknik disiplin”dir. Çeşitli bilim dallarıyla ve disiplinleriyle yakından ilişkilidir ve ürünlerinden yararlanır.
Tıbbın sanat yönü: usta-çırak ilişkisi içinde bireysel çalışmalarla ve becerilerle, uygulamalarla öğrenilir. İyi tıbbi uygulamalar için salt tıbbi bilgilere sahip olmak yeterli değildir.

Tıbbın normatif yönü: tıp deontoloji ve tıbbi etik ilkelerine göre uygulanmalıdır. Bunlar tıbbin ahlaksal yönleridir.
Tıp bir bilim olarak kabul edilmez.Bilim dalları bilimsel yöntemlerle ürettikleri bilgileri insanların ve teknik disiplinlerin hizmetine sunarak işlev görürler. Tıp ilgili bilgileri alır ve sağlık alanında pratik amaçlarla kullanır. Bilimle tıp arasında yakın bir ilişki vardır.

Kaynak: Tübitak yayınları - Üniversite Bir Dekan Anlatıyor


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder