Bilim bilmek sözcüğünden gelir. Günlük dilde yaşamımızı
kolaylaştıran teknoloji ürünleri olarak kullanılır.
Bilim doğayı, doğa olaylarını ve bunların aralarındaki
ilişkileri anlamaya yönelik bilgi üretme çabalarıdır.
Bilim denenebilecek bir bilginin içeriği olan her şeyin; bu
arada doğayla, insanla toplumla ve düşünceyle kesin ya da yaklaşık olan nesnel
bilgilerin tümüdür.
Bilim bilimsel yöntemlerle elde edilmiş bilgiler bütünüdür.
İnsanlar her zaman bilinmeyeni bilinir, belirsiz olanı
belirli, soyut olanı somut, açık olmayanı açık duruma getirmeye çalışmışlardır.
Baş edemedikleri doğa olaylarını açıklamaya ve denetim altına almaya
çalışmışlardır. Doğa olayları arasındaki ilişkileri incelemiş, bunların kendi
yaşamlarına etkilerini araştırmış, doğadaki düzeni bulmaya ve doğa yasalarını
ortaya koymaya çalışmışlardır.
Bilimin amaçları gerçekleri ortaya koymak, gerçekler
arasındaki ilişkileri bulmak, yorumlamak, gelecekle ilgili öngörülerde bulunmak
ve koşulları denetim altına almaktır.
Bir çok gerçeğin bilinmesi ve onun gerçek kabul edilmesi bir
otoriteye dayanak olur.
Tüm bilgileri tek başımıza bulamayacağımız için gerçeklerin
büyük bölümünü böyle öğreniriz. Günlük yaşamımızda otoritenin bilgisine ve onun
sunduğu gerçeklere sıkça başvururuz. Otoritenin de yanılabileceğini unutmamamız
gerekir.
Kimi zaman yaşadığımız toplumda yaygın olan görüşü
paylaşırız. O görüş gerçektir, çünkü herkes bilir. Fakat bir inanışın popüler
olması onun gerçek olduğunun kanıtı değildir.
Bilimin Temel Amaçları
1- betimleme: çeşitli olayların ne(ler) olduğunu, tanımlamalarını,
adlandırılmalarını, benzerliklerine ve farklılıklarına göre
sınıflandırılmalarını gösterir. Bilimsel çalışmanın ilk basamağı olarak
düşünülebilir.
2- açıklama: olayların nasıl olduğu nelere bağlı olduğu, hangi
ilkelere göre olduğu, genellemelere gidilmesi, kuralların ve kuramların ortaya
konması önemlidir. Geniş kapsamlı genellemeler bilimin amaçları arasındadır.
3-yordama: yapılan genellemelerin yeni durumlarda ne kadar
geçerli olduğunun önceden kestirilmesi önemlidir. Yordama “öngörüde bulunma, önceden
kestirmedir, basit bir tahminden çok, elde edilen veriler, yapılan genellemeler,
bulunan kurallar, ve kuramlar temelinde bir tahminde bulunulur.
Yordamada geçmişteki ve yeni elde edilen verileri incelemek,
değişmeyen özellikleri bilmek, neden sonuç ilişkisi kurmak temeldir.
4- kontrol: istenen sonuçları elde edebilmek için koşulları
düzenlemek, böylece doğayı denetim altına alabilmektir. Olayların ortaya
çıkmasını etkileyen koşulları düzenleyerek
bir sonucun ortaya çıkmasını ya da çıkmamasını sağlamaktır.
Bilimin insanlığın ilk dönemlerinden beri varolduğu
düşünülür, insanoğlu hep doğa koşulları
ile baş edebilmek için çevrelerini gözlemiş ve olaylar arasında neden sonuç
ilişkisi kurmaya çalışmıştır.
Bilimle ilgili ilk yazılı kaynaklar eski Mısırlılara aittir,
sonra eski Yunan ve Roma, İslam uygarlığı, ardından rönesans ve reformlarla
Avrupa medeniyeti bayrağı devralır.
Bilimin Aşamaları
1- doğaüstücülük: ilkel dönemlerde insanlar doğa olaylarını
ve evreni doğa üstü güçlerle açıklamaya çalışmışlardır. Doğa olayları ruhların,
şeytanın , ilahların işiydi. Bunlardan korunmak için bu güçlerin hoşuna gidecek
davranışlarda bulunmak gerekliydi.
2- bireysel yaşantılar: gerçekleri bulma çabasında ilk adım
genellikle bireysel yaşantılardır. İnsanlar bireysel yaşantılarını ve
gözlemlerini toplar, kaydeder, sınıflandırır ve belli ilkelere ulaşırsa bilimin
gelişmesine katkıda bulunur. Bu yaklaşım bilimin gelişiminin ilk aşamasıdır.
3- ampirik yaklaşım: bireysel denemeler yaparak insanlar
doğayı anlamaya çalışmışlardır, bu aşamada bilimsel veri toplama temel
özelliktir, bilimsel temele dayanmayan açıklamalardan kaçınılır, neden sonuç
ilişkileri bulunmaya, betimlemeye çalışılır, bazı ilkelere ulaşılmaya çalışılır.
4- sınıflandırma: verilerin çeşitli özelliklerine göre
sınıflanması anlaşılmalarını kolaylaştırır, zaman kazandırır.
5- niceliksel anlatım: ölçme ve buna bağlı olarak
karşılaştırma bilimin gelişmesinde çok önemli bir aşamadır.
6. neden sonuç ilişkisinin saptanması: veriler
sınıflandırılırken aralarında bazı ilişkilerin olduğu görülür. Buna dayanarak
olasılık sınırları içinde formüller ortaya konur. Nedenin bilinmesi olayların
kontrol edilmesini de sağlar.
7- gerçeğe yaklaşma: uzun zaman toplumda otoriteyi temsil
edenler kendi söylediklerinin mutlak doğru olduğunu öne sürmüşler, karşı
çıkanları cezalandırmışlardır. Günümüzde bilimin amacı “mutlak geçeğe” ulaşmak
değil, “gerçeğe olabildiğince yaklaşmak” olarak kabul edilir. Yani bilimsel
veriler görelidir, değişebilir.
Bilim her geçen gün gerçeğe daha çok yaklaşmaktır. |
Bilimin Özellikleri
1- genel özellikleri: bilimin kendine özgü yapısı, işleyişi,
amacı, yöntemi ve alanı vardır. Amacı gerçeğe olabildiğince yaklaşmak, yöntemi
bilimsel yöntem, alanı insan doğa, evren ve bunlarla ilgili olaylardır.
2- görelilik ve kendini düzeltme: bilimin ürünü bilgidir, bilimin
ortaya koyduğu bilgiler güvenilir olmakla birlikte, değişmez olmayıp, görelidir.
Zaman içinde bu bilgiler değişebilir, düzeltilebilir.
3. birikme (ucu açık olma) özelliği: bilimin yöntemi ve
ürünleri evrensel ve ortaktır, bir kişiye maledilemez. Bir çok kişinin emeği ve katkısı vardır. Bilimin
ürünleri birikerek bir bütün oluşturur, her yeni ürün ya da katkı öncekilerle
bütünleştirilir. Her zaman yeni gelişmelere gebe, değişmeye düzeltmelere açıktır.
4. herkese açık olma: bilim ve bilimsel veriler herkese
açıktır, veriler herkese iletilebilmelidir. Elde edilen tüm verilerin ve
kanıtların ortaya konması gereklidir. Diğer bilim insanlarına sunulmayan hiçbir
yol geçerli olmaz.
5. sınırlılık: bilimde araştırma yapılırken sınırlarını
önceden belirler ve o sınırlar içinde kalır.
6. yansızlık: bilimsel yöntem yansızdır, olması gerekenleri
değil de, olanı inceler. Umulanı, beklentiyi değil, gerçeği araştırır. Verileri
değerlendirirken, belli bir kültüre özgü, ekonomik, siyasal özellik, inanç ve
değer gibi yargıları dikkate almaz. Veriler beklenenin tersi gibi çıksa da
olduğu gibi açıklar. Yorumlarken kişisel görüş ve değer yargıları katılmaz, katılmamalıdır.
7. seçenek sunma: doğa bilimlerinde sonuç ya da çözüm bir
tanedir, ancak toplumsal konularda bir tek çözüme ulaşılamadığı için birden çok
açıklama ya da seçenek vardır.
Bilim, doğanın var olan ve gözlenebilir olan yönleriyle ilgili veriler toplar, bunlarla ilgilenir ve sonuçlara bunlardan yola çıkarak ulaşır. |
Bilimsel Yöntem ve İşleyişi
Bilimsel yöntem doğanın var olan gözlenebilir yönleriyle
ilgili veriler toplar, bunlarla ilgilenir.
Bir konuyu rastgele değil, adım adım belli bir düzen içinde
inceler.
Bilimsel yöntem nesneldir. Verilerin toplanması, değerlendirilmesi
ve yorumlanması bireyin özelliklerinden ya da değer yargılarından etkilenmez.
Bilimsel yöntem olayları parçalarına ayırarak inceler, neden
sonuç ilişkilerini araştırır, bulmaya çalışır.
Bilimsel yöntem doğanın tekrar tekrar gözlenebilen bir
yönünü inceler bir kez gerçekleşen ve yinelenmeyen olaylar bilimsel yöntemle
incelenmez.
Bilimsel Yöntemin İşleyişindeki Aşamalar
1- bir gereksinmenin olması ya da sorunun fark edilmesi
2. güçlüğün ya da bir sorunun fark edilmesi
3. olası çözümlerin incelenmesi ve varsayımların
oluşturulması
4. olası sonuçların tahmin edilmesi
5. varsayımların test edilmesi, bulguların elde edilmesi
6. genellemelere gitmek
Pasteur “ şans ancak yetişmiş kafalara yardım eder”.
Bilimsel yöntemin
kullanılmasında gözlem, sınıflandırma, deney, ölçme ve değerlendirme, öngörüde
bulunma, iletişim, tümevarım, tümdengelim, çözümleme (analiz), bireşim (sentez)
gibi süreç ve tekniklerin kullanılması gerekir.
Bilim İnsanı
Bilimsel yönteme ve bilimsel ilkelere uygun çalışan kişidir,
çeşitli olayları anlamak ve açıklamak, bunların nedenlerini bulmak, neden sonuç
ilişkilerini araştırmak, bilimsel yöntemi kullanarak bilimsel bilgi üretmek, olabildiğince
gerçeğe ulaşmak amacındadır.
Gözlemlerin, deneylerin, verilerin değerlendirilmesinde ve
yorumlanmasında nesnel olmak zorundadır. Sonuçları beklenti ve değer
yargılarına göre çarpıtmaya hakkı yoktur. Doğru ve dürüst çalışmalıdır. Umulanla
değil doğrularla ilgilendiği için önyargısız ve beklentisiz olması beklenir.
Amaçlarını gerçekleştirmek için alanıyla ilgili bilgilere en
üst düzeyde sahip olmalı, kendisini sürekli geliştirmeli, bilimsel yöntem ve
ilkeleri bilerek kullanmalıdır.
bulgularını diğer
bilim adamlarının görüş ve eleştirilerine sunmalıdır. Bilimde gizlilik, üstü
kapalı anlatımlar, belirsizlikler, “ben yaptım oldu” düşüncesi geçerli değildir.
bilim insanı geniş
bir bakış açısına sahip olmalıdır. Olaylara belirli bir düzeyde kuşkuyla
bakmalı, neden sonuç ilişkisini çok yönlü olarak araştırmalıdır. Bu özellik
Bilimin kuşku temelinde olması ve
bilimsel bilgiler değişebilirliği gerçeği ile ilişkilidir.
Bilim ve Tıp
Tıp sağlık alanındaki uygulamaya yönelik etkinliklerden
oluşur. Bu açıdan bir “teknik disiplin”dir. Çeşitli bilim dallarıyla ve
disiplinleriyle yakından ilişkilidir ve ürünlerinden yararlanır.
Tıbbın sanat yönü: usta-çırak ilişkisi içinde bireysel
çalışmalarla ve becerilerle, uygulamalarla öğrenilir. İyi tıbbi uygulamalar
için salt tıbbi bilgilere sahip olmak yeterli değildir.
Tıbbın normatif yönü: tıp deontoloji ve tıbbi etik
ilkelerine göre uygulanmalıdır. Bunlar tıbbin ahlaksal yönleridir.
Tıp bir bilim olarak kabul edilmez.Bilim dalları bilimsel
yöntemlerle ürettikleri bilgileri insanların ve teknik disiplinlerin hizmetine
sunarak işlev görürler. Tıp ilgili bilgileri alır ve sağlık alanında pratik
amaçlarla kullanır. Bilimle tıp arasında yakın bir ilişki vardır.
Kaynak: Tübitak yayınları - Üniversite Bir Dekan Anlatıyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder